2020, İmalatçının Şanslı Yılı Mı?

2020 yılı dış ticaret verileri önümüze geldikten sonra sektör bazlı olarak birçok değerlendirmede bulunduk. Genel itibari ile ihracattaki küçük kayıplar yanında ithalattaki büyük artış bazı konularda makine sektörünü düşünmeye itiyor.

2020 yılına iyi başlayan sektör ihracata yönelik çalışmalara hız verirken, pandemi sonrası neredeyse duran ihracat, sektörün karamsar bir şekilde yıla bakmasına yol açtı. Yılın ikinci yarısında artan iç taleple birlikte yılı oldukça iyi kapatan sektör geçtiğimiz senelere göre yurtiçinde hızlı bir büyüme gerçekleştirdi. Neredeyse hiçbir sektör fuarının gerçekleşmediği sene yurt içindeki talebin aşırı olması sebebini öncelikli olarak düşünmek gerekiyor.

Tam kapanma sonrası ekonominin harekete geçmesi için tüm dünya piyasalarına pompalanan nakit para ve dünya geneli eksi faizler ile birlikte üretimi sınırlı olan emtia fiyatlarının artışa geçmesinin yanında dünya genlinde hane içi tüketime yönelik büyük bir talep oluşturdu. Talebin artması ile çözüm arayan bazı sektörler ise talebi karşılamak amacı ile daha önce hiç iş yapmadıkları sektör oyuncuları ile iletişime geçerek talebi karşılamaya çalıştı. Talebin Uzakdoğu’dan kaçmasının temel sebeplerinden biri de pandemi sürecinin buradan doğması olarak düşünülebilir. Uygun fiyatlı bir talep karşılama seçeneği olarak görülen Doğu Avrupa ve Türkiye gibi ülkelere sipariş olarak yansımanın sonucu olarak yıl sonu siparişlerin artması kitlesel üretim için gerekli olan makine satışının da önünü açtı.

Türkiye İhracatçıları Meclisi verilerine göre, deri işleme ve imalat makineleri ile türbinler, turbojetler ve hidrolik sistemler ihracatının oldukça büyük bir kayıp yaşadığı yılda, neredeyse bütün sektörler yılı kayıp ile kapattı. Gıda sanayisi makineleri ile tarım makinelerinin yılı ihracat artışı ile kapattığını görmekteyiz.

Makine sektörünün toplamında %4,6 ihracat kaybı ile kapanan 2020 yılı, ithalatın ise %14,6 artarak yurtiçi talebin ne kadar arttığı ile ilgili bizlere bir fikir vermektedir. Tekstil makineleri ile plastik İşleme makineleri sektörü için büyük bir talep artışı gerçekleşen yıl için pandeminin şans mı şansızlık mı olduğu konusu şimdilik bir bilinmez.

2019 yılında 5 milyar dolara kadar inen makine sektörü cari açığının 2020 yılında tekrar 11 milyar dolar seviyesine çıkması ise oldukça düşündürücü. İç talebin öncelikli olarak tüm dünyanın yavaş yavaş vazgeçtiği Uzakdoğu menşeli ithal makine ile karşılanmaya çalışması, yatırımların yerli makineye yönlendirilmesi konusundaki çalışmaların hızlanması, bu konudaki gelişmeleri daha dikkatli izlemeye başlamamız gerektiğini gösteriyor.

İhracat bazlı talep daralmasının yurtiçinde kendini onarması imalatçıların yüzünü güldürürken, ihracattaki kayıpların 2023 yılından önce toplanması ise beklenmiyor. 2021 yılının daha sakin geçmesi beklenirken yıl sonuna doğru aşılama sayısındaki artış ile seyahat kısıtlamalarının kalkması için makine sektörü gün sayacak gibi görünmektedir.

Benzer İçerikler

Bu websitesi, kullanıcı deneyiminizi geliştirmek için yalnızca zorunlu çerezleri kullanmaktadır. Anladım