1990 yılından beri tüm makine sektöründe yerli makine üreticilerinin çıkarlarını gözetmek ve yerli makine üretimini desteklemek amacıyla faaliyetlerini sürdüren Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı S. Emre Gencer, hükümetin yerli ve milli üretimi korumacı tavrının bazı kesimleri rahatsız ettiğini belirterek, bu konuda getirilen ilave gümrük vergilerinin ise üreticiyi yatırım konusunda daha da cesaretlendirdiğini söyledi.
Pandemi süreciyle birlikte etkisini çok daha hızlı hissettiğimiz ticaret savaşları içinde, Türkiye’nin de kendini korumaya çalıştığını ifade eden MİB Yönetim Kurulu Başkanı S. Emre Gencer, “Kurum olarak senelerdir söylemeye çalıştığımız imalatın önemi, bu süreçte çok daha fazla ön plana
çıkmış, yerli ve milli bir duruş sergileyen hükümet politikaları ise sığ bir bakış açısı ile eleştirilmektedir. Tüm dünyada yükselen korumacılık
duvarlarının bu dönemde ülkemizde haklı şekilde uygulanıyor olması, bazı kesimleri rahatsız etmiştir. Bakanlıklarımızın teveccühü ile ön plana çıkarılan makine imalat sektörünü korumak, ülkenin geleceğini korumaktır. HAMLE Programı gibi stratejik programlarla ön plana
çıkarılan katma değerli makine imalatının desteklenmesi de bunlara örnek olarak gösterilebilecek en önemli programlardan biridir. Zamanında kurulmuş ve yanlış politikalar sonucu geri plana itilmiş birçok yatırımın bugünlerde tekrar hayata geçiyor olması da ülkemizin ayaklarındaki ağırlıklardan kurtarılmasına ve yükselmesine vesile olacaktır” diye konuştu.
“Kendi imalatımız olan makineleri ve makine imalatçılarını korumak, temel görevlerimizden olmalı”
“Mart ayından sonra yayımlanan kararnameler ile 3000 kalem üzerinde ticarete konu ürüne konulan ek gümrük vergileri de bu koruma çabalarının olumlu sonucudur” diyen S. Emre Gencer, “Enerji fiyatlarının tarihi düşük seviyede seyrettiği şu günlerde, dünya genelinde enerjiden sonra, parasal olarak en büyük ticaret hacmine sahip mal grubu olan makineler ve ülkede bu makineleri yapan bizleri koruyan kararları görmek bizleri sevindiriyor ve daha fazla yatırım yapmak için yüreklendiriyor. ‘Devlet daha fazla vergi toplamak için bunu yaptı’ diyenler ise şu süreçte üretim kabiliyetlerimizi gösteren solunum cihazı gibi ürünleri nasıl geliştirebildiğimizi hiç mi merak etmiyorlar? Sanayi devrimiyle çok büyük rakamlara ulaşabilen üretim altyapısının kalbi makinelerdir ve makine imal etmeyi bırakmak, stratejik olarak yapılacak en büyük hatalardan biri olacaktır. Bu sadece pandemi sürecinde değil savaş, kıtlık ve deprem gibi felaketlerde de önemini çok daha fazla hissettirecektir. Hiçbir ülke, depremde yıkılan binalarınızı kaldırmak için gereken iş makinasını, mali sisteminiz çalışmıyor olsa bile, sizden para istemeden vermeyecektir. Savunma sanayisinde kullanılacak temel makinaları, barış zamanı bile vermekten imtina edeceklerdir. Dolayısıyla kendi imalatımız olan makineleri ve makine imalatçılarını da korumak, temel görevlerimizden olmalıdır” diye konuştu.
“Yerli makinelerin önü kesilmek isteniyor”
“Kimsenin içeriğini ve detayını bilmediği, kaynak gösterilmeden ve halka açık şekilde yayınlanmadan sadece ithalatçı firmaların istekleri doğrultusunda hazırlanan raporlarla ihracatımız azalacak algısı yaratmak ülkemize zarar vermektedir” diyen S. Emre Gencer, “Geçtiğimiz aylarda aralıklı kararnameler ile getirilen ek gümrük vergilerini, “daha fazla vergi yükü” mantığından hareketle okumak mümkün değildir. Ülke içinde belirli bir üretim kapasitesine haiz makinaların çoğu, bu dönemde Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından korunmaya alınmış, cari açığı azaltmayı ve yerli imalatı ön plana çıkarmayı amaçlayan politikalar ilk kez bu kadar güçlü bir biçimde devlet iradesi olarak halk yararına sunulmuştur. Savunma, otomotiv, gıda gibi önemli sektörlere ilişkin peşi sıra açıklamalar önemli gibi görünse de geleceğin parçası olacak “güçlü Türkiye” için geliştirilen yerli makinelerin önü kesilmek istenmektedir. Destek verilmek isteniyorsa, koşulsuz biçimde alınan bu kararlar alkışlanmalı, sistemde görülen eksiklikler olumlu yönde değiştirilmeye çalışılarak yola devam edilmelidir” dedi.
“Yatırımlarda yerli ve yeni makine alımlarında destek oranları artırılmalı”
“Yerli imalatın korunması ve bu korumanın temelinde yapılan yatırımların yerliye yönlendirilmesi hususu da önümüzdeki dönemde gündeme mutlaka gelmelidir” diye ekleyen Gencer, “Yatırım teşvik sistemi gereği, yerli-yabancı ayrımı yapılmaksızın verilen destekler, korumakta olduğumuz makinaların neredeyse tamamının koruma duvarları üzerinden rahatça aşmasını sağlamaya yönelik destekler sunmaktadır. Yatırım çerçevesinde kullanılmış veya sıfır olarak ithal edilmek istenen makineler, KDV ve gümrük vergisi yanında, varsa ilave gümrük vergisinden muaf olarak ülkeye giriş yapmakta, imalatçılarımız da bu makineler ile rekabet etmeye zorlanmaktadır. Bu, bizlerin vergileri ile sübvanse edilen ithal makinalar anlamına gelmekte ve bizleri oyun dışı bırakmaya yönelik bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Yatırım teşviklerindeki bu uygulama, ilave vergilerle korumaya çalıştığımız ucuz ve kalitesiz ithal makinenin önünü açmaya yönelik bir kara deliktir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve özellikle Bakan Yardımcısı Sn. Hasan Büyükdede’nin bu konudaki çalışmalarını yürekten destekliyoruz. Yatırımlarda yerli ve yeni makine alımlarında destek kriterleri artırılmalı, yatırım ile yurtiçinde kalacak dövizin yeniden yatırıma ve istihdama dönüşeceği ise unutulmamalıdır” açıklamalarında bulundu.